Ülkemizin belli kaynakları var. Bu kaynakların bir bölümü tüketiliyor. İmkân ölçüsünde dış kaynak borcu, ana para ve faizin düzenli ödenmesi için kullanılıyor. Burada önemli bir nokta vardır. Borç verenler, borcun düzenli ödenmesini isterler. Borç eğer üretken bir yatırım için kullanılmışsa kendini öder. Örnek olarak, 1 milyon euroluk bir deniz yatı alınmış olsun, hiçbir getirisi yoktur. Halbuki 1 milyon euroluk bir dokuma tezgâhı satın alındığında hem borç ödenir hem de tezgâhı alan para kazanır.
Planlı dönemden bu yana önce Devlet Planlama Teşkilatı, sonra Kalkınma Bakanlığı ekonominin imkânlarını dikkate alarak, ekonominin dengesini kuruyor.
2018 yılı programında yer alan rakamlara göre, bizim yurt içi toplam kaynaklarımız 3.5 trilyon lira. Bunun 2.5 trilyon lirasını tüketiyoruz, 1 trilyon lirası yatırıma kalıyor. Bunun da 882 milyar lirası özel sektör tarafından yapılacak yatırımlar.
Ülke ekonomisi bakımından kamu ve özel sektör yatırımlarının dağılımı çok önemlidir. Ama, kamu artık doğrudan yatırım yapmadığı için özel sektör yatırımları çok önemlidir.
Toplam yatırımlardan özel sektör ne kadar pay alırsa ülke ekonomisinde büyüme, refah, istihdam artar.
Özel sektör yatırımlarından aldığı pay 33.5. Bu yazının içindeki tabloyu lütfen dikkatle inceleyiniz.
– 2007 yılında imalat sanayi yatırımları 41.4 pay almıştı.
– 2017 yılında imalat sanayi yatırımları 21.1 pay aldı.
2018 yılı programına göre imalat sanayi yatırımlarına 21.1 pay ayrılmış durumda. Buna karşılık, konut yatırımlarının toplamı 32.9