Son yıllarda gerek Türkiye’de, gerekse de dünyada en çok kullanılan girişimcilik uygulamalarından biri olarak kabul edilen franchising sektörünü değerlendiren…
UFRAD Franchising Derneği Başkanı Dr. Mustafa Aydın, franchising sektörünün ekonomik büyüklüğünün 2016 yılı rakamlarına göre 43 milyar dolara ulaştığını söyledi.
Dr. Aydın, “2017 yılı sonuna kadar bu büyüklüğün 50 milyar doları bulacağını düşünüyoruz” dedi.
“EN ÖNEMLİ ETKEN YÖNETİM”
Türkiye’de zincir işletmelerin toplam sayısının 2 bin 500 olduğunu ifade eden Dr. Mustafa Aydın, “Bu işletmelerin toplamda 60 bin kadar şubesi var. Sektörde yabancı firma oranı ise yüzde 29. Buna karşılık yurt dışında şube açmaya başlayan 150’den fazla Türk markası var” diye konuştu.
Franchise zincirlerinin gelişmesindeki en önemli etkenin yönetim olduğunun altını çizen Dr. Aydın, “Vasat yönetilen bir zincir büyüyemez, markalaşamaz, hatta rakipleri büyüdükçe o küçülür. İyi yönetilen bir zincir sıfırdan yola çıksa bile marka olur.
Alışveriş merkezlerinin markalara yer vermesi de, franchise zincirlerin gelişmesindeki en önemli etkenlerden biri. Müstakil perakendecilerin sürekli yaptıkları hatalar ve ihmaller, franchise zincirlerin tüketiciler tarafından tercih edilmesinde ve gelişmesindeki diğer bir önemli etken” ifadelerini kullandı.
FRANCHISE SİSTEMİ HANGİ AVANTAJLARI SAĞLIYOR?
Firma ve markaların franchise yöntemiyle büyümesi halinde elde ettikleri avantajları da sıralayan Dr. Aydın, “Her şeyden önce marka, franchising sistemi ile birlikte ulusal veya uluslararası standarda ve kaliteye sahip olunuyor. Tanınmış markaların sağladığı sürekli müşteri ve iş yapma imkânı doğuyor.
Franchisor, yani franchise veren işletme, Franchisee’ye, yani franchise alan girişimciye eğitim hizmetleri ve uzman personel desteği sağlıyor. Kaliteli personel bulma, işe alma ve yetiştirme konularında franchise veren işletmenin tekniklerinden ve birikiminden yararlanılıyor. Mali, ticari ve personel konularında sağlanan destekle, teknik işlevlere ağırlık verilip başarı şansı artırılıyor.
Franchisor ile ortak hareket edilerek küçük işletmelerin karşılaşacakları risk ve işletmecilik sorunları minimize ediliyor. Kuruluş aşamasında leasing vb. kaynaklardan finansal destek sağlanması mümkün oluyor. Reklam ve tanıtma giderlerinden tasarruf sağlanıyor.
Franchising sistemi, girişimcinin yalnızlığını ortadan kaldırarak, kendi işini kurmanın getirdiği riskleri azaltıyor. İşletmeler için standart yönetim, muhasebe, satış ve stoklama fonksiyonları mümkün oluyor” diye konuştu.
“FRANCHISING VERMEDEN MARKANIZI CHECK-UP’TAN GEÇİRİN”
UFRAD Franchising Derneği Başkanı Dr. Mustafa Aydın, franchising vermeyi düşünen firmaların da, kendilerini birçok konuda kontrolden geçirmeden bu alana girmesinin sakıncalı olabileceğini söyleyerek, “Bir firma ve marka, çok fazla verimli olmamasına rağmen, pek ala bir şekilde büyümeyi, başka kişi, firma ya da kuruluşlara franchise vermeyi düşünebiliyor.
Ancak kendisinde bazı rahatsızlıkları hisseden ya da eksikliklerinin farkında olan bir markanın franchising konusunda yapılacak teknik çalışmalara geçmeden önce, öncelikle işletme, organizasyon, sonra iletişim ve tanıtım konularında kuvvetli bir kontrolden, bir nevi ‘check-up’tan geçirilmesinde büyük yarar var” dedi.