6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 397 inci maddesi hükmüne göre şirketlerin finansal tablolarının bağımsız denetime tabi tutulması zorunlu olup, denetime tabi olacak şirketlerin hangileri olduğunun ise Bakanlar Kurulu tarafından belirleneceği belirtilmiştir. 2016 yılı için Bakanlar Kurulu tarafından bağımsız denetime tabi tutulacak şirketler aşağıdaki şekilde belirlenmiştir.
Aktif Toplamı: 40 milyon TL üstü
Yıllık Net Satış Hasılatı: 80 milyon TL ve üstü
Çalışan Sayısı: 200 ve üstü
Şirketler bu üç kriterden en az ikisinin sınırlarını art arda iki hesap döneminde aşmaları halinde izleyen hesap döneminden itibaren bağımsız denetime tabi olup, bağımsız denetim yaptırmak zorundadırlar.
Kanunun emredici hükmü bu bağımsız denetim yaptırılmak zorunda!
Peki ama yaptırılmazsa ne olur? Şirketler hala bu soruyu soruyor.
Bağımsız denetim yaptırmamanın müeyyideleri yine TTK nun 397/2 maddesinde belirtilmiştir. Buna göre bağımsız denetim yaptırmamanın müeyyidesi “ finansal tablolar ile yönetim kurulu faaliyet raporu düzenlenmemiş hükmündedir.” İlk bakışta anlaşılmasa da, ekonomik karşılığı yok gibi gözükse de, aslına bakılırsa çok ciddi ve ağır bir yaptırım.
Kamu Gözetim Kurumu bu ciddi ve ağır yaptırımı anlatabilmek ve uygulayabilmek için Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine göndermiş olduğu yazıda, “ finansal tabloların ve yönetim kurulu faaliyet raporunun yok hükmünde olması nedeniyle başta TTK ve diğer mevzuat hükümleri kapsamında yapılacak işlemlerin gerçekleştirilemeyeceğini” bildirmiştir. Bu gerçekleştirilemeyecek işlemlerden bazıları, finansal tabloların görüşülmesi, ibra edilmesi, kar dağıtımı, sermaye artırımı- azaltımı, vergi beyannamelerine ek olarak sunulması, bankalara kredi dökümanı olarak sunulması, YMM ve SMMM ler tarafından onaylanması olarak sayılabilir. Bu ağır yaptırım ve değişik mecralarda yapılan açıklamalar yeterli olmamış olacak ki, şimdi de Ticaret Sicil Müdürlükleri bağımsız denetime tabi oldukları halde bağımsız denetçi atamasını yapmamış şirketlere bir yazı göndererek “ bağımsız denetçi ataması yapılıncaya kadar Ticaret Sicilindeki taleplerinin yerine getirilmeyeceğini”bildirmiştir.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü nün 03.04.2017 tarihli yazısından sonra Ticaret Sicil Müdürlükleri bağımsız denetime tabi oldukları halde henüz 2016 yılına ait bağımsız denetçisini seçmemiş şirketlerin genel kurullarını tescil ve ilan etmemektedir. Tabii bununla birlikte süresi biten imza sirküleri de aynı gerekçe ile yenilenmemektedir.
Dolayısıyla Ticaret Sicil Müdürlüklerinin bu net ve kesin tavrı, bağımsız denetime tabi olupta bağımsız denetçi atamamış şirketlerin işlemlerinin bir süre aksamasına neden olacak gibi gözükse de aslında bunun sonucunda, zorunluluk kapsamında olan tüm şirketlerin bağımsız denetçilerini atamak zorunda kalacakları düşünülmektedir